Bilişim veya finans dünyasındaki gelişmeleri az çok takip ediyorsanız blockchain(blokzincir) ve kripto para terimlerini duymuşsunuzdur. Bu yazıda blockhain alanında ses getiren projelerden biri olan Hyperledger’dan bahsedeceğim. Blockchain’i daha önce duymadıysanız ve hakkında bir şeyler öğrenmek isterseniz sayın Mert Susur’un Youtube’da bulunan webinarını izleyebilirsiniz.
Blockchain kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak Bitcoin, Ethereum, Ripple, gibi projeler gelse de blockchainin kullanım alanı yalnızca kripto paralar değildir. Kullanım alanını genişleten projelerden biri de adını gün geçtikçe daha sık duyduğumuz/duyacağımız Hyperledger. 2015 Aralık ayında Linux Foundation tarafından duyurulan ve 2016 yılında çıkan Hyperledger, açık kaynak kodlu bir blockchain projesidir. Amaçları, kısaca, iş dünyasında şirket seviyesindeki işlemlerin idare edileceği blockchain framework’leri geliştirmek; bu işlemler için hem ticari hem de teknik yönetimler tarafından desteklenen tarafsız, açık ve tamamen topluluk odaklı altyapılar sağlamak; insanları blockchain fırsatları konusunda eğitmek ve bu projeleri geliştirecek teknik topluluklar kurmak. Yani Hyperledger adını verdiğimiz proje kesinlikle bir kripto para değil. Hatta projenin bir yetkilisi olan Brian Behlendorf kendisine kripto paralar hakkında sorulan bir soruya karşılık olarak gelecekte asla Hyperledger coin gibi bir proje olmayacağını, global bir para birimi projesinin olası siyasi zorluklarından kaçındıklarını söyleyerek bu konuya açıklık getirmiştir.
Şu anda Hyperledger çatısı altında 12 proje bulunmaktadır. Bu projeler aşağıdaki gibidir:
- Burrow
- Fabric
- Grid
- Indy
- Iroha
- Sawtooth
- Caliper
- Cello
- Composer
- Explorer
- Quilt
- Ursa
Bu projelerden ilk altısı framework, diğer altısı ise tool başlığı altında listelenmektedir.
Hyperledger üyeleri arasında American Express, Cisco, J.P.Morgan, Intel, IBM, SAP, Digicert, FedEx, Huawei, Oracle gibi devler bulunmaktadır. Tam listeye ulaşmak için tıklayın.
Örnek Projeler
Hyperledger ile yapılmış birçok projeye ulaşmak mümkün fakat ben bu yazıda yalnızca üç tanesinden bahsedeceğim.
-
IBM Food Trust: Gıdaların ilk oluştuğu yerden itibaren masaya gelene kadar geçirdiği tüm süreçleri kayıt altına alarak şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmayı hedefleyen bir proje. Food Trust, gıda tedarik zincirindeki tüm aktörlerin değiştirilemez bir veritabanı olarak işlev gören blockchain üzerinde tutulması fikrinin en başarılı örneğidir. Pilot uygulaması Nestlé, Wal-Mart, Tyson Foods ve Golden State Foods ile yapılmaktadır. Proje hakkında ayrıntılı bilgileri yazının sonunda bulabilirsiniz.
-
Chain-m: NIIT Technologies tarafından geliştirilen Chain-m projesi havayolu şirketlerinin biletleme süreçlerinin blockchain üzerinde sürdürüldüğü bir proje. Hyperledger Fabric kullanılarak yapılan bu projede kullanıcıların web tabanlı bir arayüz üzerinden bu süreçlerin kaydını ve takibini şeffaf bir şekilde yapmaları amaçlanıyor. Proje hakkında ayrıntılı bilgileri yazının sonunda bulabilirsiniz.
-
ScanTrust: Organik kahve satıcısı Cambio Coffe’nin geliştirdiği bu projede kahve çekirdeğinin tüm yolculuğu blockchain üzerine kaydediliyor.
Kullanıcılar, paketlerin üzerinde yer alan barkodları kullanarak bu yolculuğu görüntüleyebiliyor. Sawtooth ile geliştirilen bu proje hakkındaki ayrıntılı bilgiyi yazının sonunda bulabilirsiniz.
Neden Hyperledger?
- Kimlik Doğrulaması: Kripto para projelerinde çok vurgu yapılan konulardan biri kullanıcıların sistem içinde anonim olması. Fakat bu her zaman gerekli değildir. Bu durumlarda Hyperledger tercih sebebi olabilir. Çünkü Hyperledger, permissioned bir blockchaindir ve identity management modülü ile kimlik doğrulaması konusunda bize yardımcı oluyor.
- Veri Gizliliği: Bazı projelerde verilerin herkese açık bir ağ üzerinde tutulması ve herkesin erişimine açık olması problemler yaratabilir. Bu sebeple Hyperledger kullanarak belirli bir kullanıcı grubuna özel bazı bilgileri saklayabilirsiniz.
- Modüler Mimari: Hyperledger’ın modüler mimarisi, geliştiricilerin ihtiyacı olan veya kullanmak istediği modülleri kullanmasına imkan sağlıyor. Örneğin halihazırda kimlik doğrulaması olan bir şirket, projesinin içine kendi kimlik doğrulamasını ekleyebilir.
- Dil Seçenekleri: Hyperledger Java, Go ve NodeJS ile geliştirme yapmamıza imkan veriyor.
- Ücretsiz: İşlem yapmak için veya blockchain üzerine bir veri tutmak için para ödemenize gerek yoktur.
- Hız: Public blockchainler, ölçeklenebilirlik problemi sebebiyle yaşanan hız sorunları yüzünden iş dünyasında pek tercih edilmiyor. Bu noktada devreye Hyperledger ve diğer permissioned blockchain’ler giriyor.
- Consensus algoritması: Hyperledger’ın consensus algoritmasının POW kadar güvenli olduğu düşünülmüyor. Buna karşın herkesin kimliğinin bilindiği bir blockchain’de POW gibi yüksek enerji gerektiren bir algoritmaya gerek olmadığı görüşü de var.
Temel Terimler
- Chaincode: Ethereum’dan aşina olduğumuz smart contract’ların Hyperledger’daki adı chaincode’dur.
- Channel: Channel’lar alt ağlar oluşturmak için kullanılır. Alt ağlar yalnızca belirli kullanıcıların bağlandığı yerlerdir. Böylece belirli kullanıcı grupları gizliliklerini sağlarlar. Her channel’ın kendi ledger’ı vardır ve o channel içinde yapılan tüm transaction’ları channel üyeleri görebilir.
- Ledger: Yalnızca sondan veri eklemeye izin veren kayıt defteri.
- World State: Ağdaki tüm objelerin anlık durumları.
- Identity: Ağa katılan tüm kişilerin eşsiz tanımlayacıları.
Yazıda Bahsedilen Linkler
Yararlanılan Kaynaklar
- https://www.hyperledger.org/blog/2018/11/30/six-hyperledger-blockchain-projects-now-in-production
- https://developer.ibm.com/tutorials/cl-top-technical-advantages-of-hyperledger-fabric-for-blockchain-networks/
- https://www.devteam.space/blog/pros-and-cons-of-hyperledger-fabric-for-blockchain-networks/
- https://hyperledger.github.io/composer/v0.19/reference/glossary